Bu Blogda Ara

31 Mart 2009 Salı

KOLAY POĞAÇA

Her yemeği yaparsınız da nedense poğaça yapmak o kadar kolay değildir.. Ya çok sert olur çatlar, ya unu az gelir hamur olur.. Bu tarifle garantili poğaça yapar oldum.. Benim gibi bu dertten muzdarip olanlara da bir kolaylık olur belki.. Bütün sırrı hamuruna konan suda saklı; böylece kıyır kıyır bir poğaça oluyor..

Malzemeler :

(Çay bardağı ölçüsü aida adı verilen büyük cam bardak oluyor)

1,5 çay bardağı sıvı yağ

1 çay bardağı su

1 yumurta (akı hamura, sarısı üstüne)

1 paket kabartma tozu

1 tutam tuz

Aldığı kadar un (hamur kendini tamamen toplayıp yoğurduğumuz kaba yapışmayıncaya kadar)



Yapılışı:

Hamuru yoğurduktan sonra 10 dakika dinlendiriyoruz.. Küçük parçalar alıp elimizde incelterek içine istediğimiz malzemeyi koyup kapatıyoruz.. Üzerlerine ayırdığımız yumurta sarısını sürüyoruz.. 200 dereceye ısıtılmış fırında üzerleri kızarana kadar pişiriyoruz..

Ben beyaz peynirli, dereotlu yaptım..

ÇERKEZ TAVUĞU

Yarın misafirlerim gelecek.. Bugün onlar için bir çerkez tavuğu yaptım.. Tarif tamamen anneme ait, aslı bu mudur bilmiyorum ama o çok muhteşem yapar; benimki de fena olmuyor.. Gayet pratik ve kolay üstelik..

Malzemeler:

1 tavuk ya da 2 kemiksiz göğüs ve 3 tavuk budu

1 su bardağı iç ceviz

2 dilim bayat ekmek

3 diş sarmısak

1 kahve fincanı süt

Tuz

Kırmızı biber

1/2 çay bardağı zeytinyağı



Yapılışı:

Tavukları haşlayıp didikliyoruz.. Zeytinyağının yarısında, ezilmiş 3 diş sarmısağı ve rondoda irice çekilmiş cevizleri hafifçe kavuruyoruz.. Ocağı kapatıp rondoda çekilmiş bayat ekmekleri, tuzu, sütü ekleyip karıştırıyoruz.. (Süt, sosun kararmasını önlüyor).. Bu sosa orta kıvamlı hale gelene kadar haşladığımız tavuğun suyunu ekliyoruz.. Derin bir kapta tavuklarla sosumuzu birbirine iyice karıştırıyoruz.. Kalan yağda kırmızı biberi kızdırıp soslu tavuğun üzerine döküyoruz (Eskiden cevizin yağını çıkarırdım, artık uğraşamıyorum).. Yarım cevizlerle süslüyoruz..

UN HELVASI

Sadece gidenlerin arkasından değil, her zaman yapılan bir tatlıdır bizde.. Geleneksel bir Türk yemeği sonrasında son sunum olarak çok uygun oluyor.. Bir de bol kalorili olmasa.. Mideyi bastırması için üstüne mutlaka Türk kahvesi içilmeli..

Herkesin un helvası tarifi farklı.. Ben bu tarifi öğrenene kadar annemin tarifini uygulardım.. Onu da anlatırım bir ara.. Bu tarif de çok değişik ve lezzetli oluyor.. Halamın mutfağından başka yerde rastlamadım..



Malzemeler :

1 çay bardağı sıvı yağ

125 gr margarin ya da tereyağı

14 çorba kaşığı un

12 çorba kaşığı toz şeker

Fıstık ya da ikiye bölünmüş ceviz içi



Şerbeti İçin:

1 su bardağı su

1 su bardağı süt

2 çorba kaşığı şeker


Yapılışı:

Un, yağ ve fıstık ya da cevizleri katıp hepsini birden rengi koyulaşana kadar kavurun.. Başka bir kapta su, süt ve 2 çorba kaşığı şekeri soğuk karıştırıp eritin.. Kavrulmakta olan una karıştırın, kısık ateşte karıştırmaya devam edin.. Suyunu çekince ateşi kapatın.. 12 çorba kaşığı şekeri kaşıkla karıştıra karıştıra yedirin.. Ilınınca kaşık kaşık dizip servis edin.. Her birinin üzerine yarım ceviz koyun..



Sonradan eklenen toz şekerler ağıza kıtır kıtır geliyor, en çok bunu seviyorum..

ÜZÜM REÇELİ

Üzümün de reçeli mi olurmuş dedi arkadaşım.. Ben deneyeceğim dedim ve denedim.. Nasıl yaparım diye düşündüm önce.. Beyaz üzümle siyah üzüm arasında bocaladım.. Beyaz üzüm reçelinin renginin göze hoş görünmeyeceğini düşündüm.. Sonra ikisini birden kullanmaya karar verdim.. ve şöyle bir şey çıktı ortaya.. (ben beğendim)



Bu da tarifi :

Malzemeler:

1 kilo beyaz çekirdeksiz üzüm
2 su bardağı su
½ kilo şeker
Yarım limon suyu
(Renk versin diye 30 adet siyah üzüm)

Yapılışı:

Üzümleri (beyaz-siyah beraber) saplarını ayıklayıp yıkayın.. Bir tencerede suyu ve şekeri şurup kıvamına gelene kadar kaynatın.. Üzümleri içine atın.. Orta ateşte kaynatın.. Üzümlerin rengi sarıya dönüşüyor.. Yumuşadıklarında limon suyunu sıkıp yarım saat daha kaynatın.. Sürenin sonunda beyaz üzümler şurubun pembe rengini alıyor.. Reçelimiz hazır.. Ben kavanoza alırken siyah üzümleri almadım; çünkü hem ezilmişlerdi hem de tek çeşit üzüm o pembe rengin içinde çok daha hoş duruyor.. Siyah üzümleri ziyan etmedim.. Hemen annemin tarifi düğme kurabiye yapıp üzerlerini süslemek için bu siyah üzüm marmeladını kullandım..

ÇİLEK REÇELİ

Reçel yemeyi sevmese de, kaynayan reçelin mis gibi kokusunu sevmeyen var mıdır acaba.. Çay ile tatlı yemeyi pek bağdaştıramadığım için reçeli kahvaltıda yemez-dim.. Artık yiyorum, çünkü pişerkenki o harika kokusu yüzünden aklım kalıyor; bir iki kaşık da olsa hergün biraz yiyorum.. Reçel yapmaya başlayınca bende bir reçel kültürü de oluştu.. Piyasada nefis reçel kapları var.. Hem saklamak için harika kavanozlar, hem de servis için çok kullanışlı ve şık kaplar.. Zaten ben reçeli yemekten çok seyretmeyi severim.. Rengarenk cam kavanozlara doldurduğum reçelleri bir tablo gibi seyrederim.. Bir de pişirmesini.. Ne güzel, ne iç ısıtan bir kokudur o..

İlk tarifimi vereyim hemen.. Eylül ayının başlarında son turfanda ve sadece yarım kilo kalmış nefis kokulu Uludağ çileğine rastladığımda başladı reçel maceram.. Bir cesaret giriştim ve nefis bir şey oldu.. Tarif annemin bir arkadaşından..



Malzemeler:

1 kilo kokulu dağ çileği (Uludağ çileği tavsiye ederim)

1 kilo toz şeker

¼ limon suyu


Yapılışı:

Çilekleri ayıklayıp yıkayıp bir tencereye koyun.. Kısık ateşte hiç su eklemeden kendi suyu ile 8 dakika kaynatın.. Süre dolup suyunu saldığında şekeri ekleyin.. 8 dakika daha kaynatın.. (Kıvamı koyu gelirse yarım çay bardağından az su ekleyebilirsiniz).. Limon suyunu ekleyip bir iki taşım daha kaynatın.. Ateşi kapayıp üzerinde oluşan köpükleri kevgirle alın.. Sıcakken kavanozlara doldurun.. Soğuduktan sonra kapakları kapatın.. Afiyet olsun..

(Vişne, böğürtlen, gibi kolay su salan meyvalarla aynı tarifle reçel yapabilirsiniz..)

TAVUKLU MANTARLI KREP

Krep ne güzel bişey.. İster tatlı, ister tuzlu yiyebiliyorsunuz; içine ne koyduğunuza bağlı.. Yemek için krep yaptığımda, bir iki tanesini ayırır, reçele ya da çikolataya sarar yerim.. Kahvaltılarda da güzel oluyor; hele evde ekmek yoksa tam bir kurtarıcı.. Dilediğiniz peynire ya da reçele ya da bala sarıp sarmalayıp afiyetle yemek çok keyifli.. Benim kreple tanışmam 80'li yıllara rastlar, ama o zamanlar adının krep olduğunu bilmiyordum.. İçine peynir, kavrulmuş kıyma ya da haşlanıp kavrulmuş ısırgan otu konulup yenirdi.. Bizim kültürümüzde de yıllardır var olan bişey aslında.. Amerikalılar pan cake diyorlar, Fransızlar krep, bizdeki adı da akıtma..

Geçelim tarifimize:

Krep için malzemeler :

1 yumurta

1 su bardağı un

2 su bardağı süt

(Bu ölçü ile 8-9 tane krep oluyor)

Mantarlı tavuk için malzemeler :

250 gram kuşbaşı tavuk

2 Domates

4 sivri biber

2 diş sarmısak

1 su bardağı dolusu haşlanıp ince dilimlenmiş mantar

Tuz

Acı kırmızı biber

Yapılışı:

Wok tavaya az sıvıyağ koyup tavuklarımızı ve sarmısaklarımızı yıkayıp ekliyoruz.. Kısık ateşte pişmeye bırakıyoruz; arada karıştırmayı ihmal etmiyoruz.. Çabuk pişmesi için tuzunu şimdiden değil, ocaktan almamıza yakın ekleyeceğiz.. Tavuklar suyunu salıp çekince mümkün olduğunca küçük doğradığımız domatesleri ve biberleri, tuzunu, kırmızı biberi ve mantarları ilave ediyoruz.. Domatesler suyunu çekince ocağı kapatıyoruz..

Tavuklar pişerken biz krep hazırlamaya başlıyoruz..

Bu benim krep tavam.. 15 cm çapında ve sığ bir tava.. İşimi çok kolaylaştırıyor..



Kreplerin Yapılışı:

Malzemeyi güzelce çırpıcı ile karıştırıp tereyağ ile hafifçe yağladığımız krep tavasına bir küçük kepçe döküyor ve hemen tavayı sağa sola eğip hamurun heryere dağılmasını sağlıyoruz.. Kısık ateşte bir yüzü piştikten sonra (2 dakika kadar sürer en fazla), spatula ile ya da yapabiliyorsanız hoplatarak diğer yüzünü de pişiriyoruz.. Her hamur döküşümüzde tavayı yeniden yağlamayı unutmuyoruz.. Hamuru ne kadar ince dökerseniz o kadar güzel olur..

Artık tavuğumuz ve kreplerimiz hazır..

Her bir krebe alabildiğince tavuklu mantarlı iç koyup rulo yapıyor ve fırın tepsisine diziyoruz.. Üzerlerine dilerseniz bir paket krema dökebilir ve rendelenmiş kaşar peyniri serpebilirsiniz; lezzeti arttırıyor.. 160 derceye ısıtılmış fırında peynirler eriyene kadar ya da 10 dakika pişirmeniz yeter.. Ya da isterseniz, mantarı içine değil de krema ile karıştırıp fırına vermeden önce üzerine dökebilirsiniz.. Bu yemeği sabahtan hazırlayıp akşam sofraya oturmaya yakın fırına atabilirsiniz, böyle de bir avantajı var..

Yanına mutlaka patates kızartması yapın, çok yakışıyor..

PATLICANLI PARMIGIANA



Bu İtalyan yemeğini televizyondaki yemek yarışmalarından birinde gördüm.. Uzun yıllar İtalya'da yaşamış bir erkek yarışmacı konuklarına hazırlıyordu.. Kullanılan malzemeler ve yemeğin görünümü hoşuma gitti, tarifi yazıp denedim.. Sonuç: muhteşem .. Gayet lezzetli ve değişik bir tat; kesinlikle deneyin derim..

Malzemeler :

1 adet tombik bostan patlıcanı

2 adet orta boy domates

Taze fesleğen (kurusu da olur)

Mozarella peyniri

Parmesan Peyniri (rendelenmiş)

2 yemek kaşığı zeytinyağı

Tuz




Yapılışı:

Patlıcanları alacalı soyup teflon tavada ya da tost makinasında kızarana kadar pişiriyoruz.. Küçük boy kelepçeli kalıbın (20 cm çapında) yan çeperlerine resimdeki gibi döşüyoruz.. Tabana iki ya da üç dilim patlıcan koyup üzerine orta boy doğradığımız domatesleri, ince kıydığımız fesleğenleri ve dilimlediğimiz mozarella peynirlerini ekliyoruz.. Araya iki ya da üç dilim patlıcan koyduktan sonra yine domates, mozarella, fesleğen sosunu koyarak börek gibi kat kat döşüyoruz.. Sonunda yanlardaki patlıcanları bohça gibi kalıbın üzerine kapatıyoruz.. Üzerine rendelenmiş bol parmesan peynirini, tuzu ve zeytinyağını gezdirip 200 derece fırında peyniri eriyene kadar 10-15 dakika kadar pişiriyoruz ve sıcak tüketiyoruz.. Sofraya kalıptaki şekliyle ya da burdaki gibi ters çevirerek getirebilirsiniz..

PORTAKALLI CUP KEK




Soğuk günlerde en sevdiğim şey bir bardak çay ile yeni pişmiş ılık kek yemektir.. Hava çok soğuk olduğunda ve eğer dışarda bir işim yoksa (ki olmaması için özel çaba gösteririm) hemen kekimi yapar, çayımı demler, camın önünde keyif yaparim.. Hele ki kar yağdığında daha bir kek pişiresim gelir.. Neden böyleyim bilmiyorum, bunun nedeni çocukluğumda saklı olsa gerek.. Çünkü hala çiğ hamurdan kendime ayırıp bir kısmını yiyorum ..


Bu aralar küçük kaplara yapılan cup kekler çok moda oldu.. Muffin olarak da adlandırılan bu kekler servis açısından hem daha kolay hem de daha şık.. Bu fincan kekleri ben de bu yüzden çok seviyorum..

Bu portakallı tarifim.. Ben bu keki bir yumurtadan yaptım.. Bu malzeme ile resimdeki kaplardan 6 tane çıkıyor..

Malzemeler:

1 yumurta
2 çay bardağı şeker
1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı yoğurt
3 çay bardağı un
Yarım paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1 portakal kabuğu rendesi
2 tatlı kaşığı esmer şeker (üzerine serpmek için)

Yapılışı:

Fırını 170 dereceye ayarlayıp ısınmaya bırakın.. Yumurta ve şekeri mikserla çırpın.. Yağ, yoğurt ve portakal kabuğu rendesini ekleyerek çırpmağa devam edin.. Kabartma tozu, vanilya ve unu tahta kaşıkla hamura ekleyin ve karıştırın.. 6 adet muffin kabını bir fırça yardımıyla hafifçe yağlayın ve kek hamuruyla yarıya kadar doldurun.. 2 kaşık esmer toz şekeri üzerlerine serpin (keki yerken kıtır kıtır ağıza geliyorlar ve çok hoş oluyor).. Isınmış fırında 35 dakika kadar pişirin.. Soğuduktan sonra kapları ters çevirip kekleri çıkarın..

ÇİKOLATALI PASTA


Çok kolay herkesin yaptığı pastalar bunlar.. Pandispanya hamurunu hazırlamakla, kabarma sorunuyla uğraşmak istemezsek hazır pastabanlarla şahane pastalar yapabiliyoruz.. Piyasada satılan binbir çeşit toz halindeki kremalar da cabası.. Ben de daha düzgün olduğu için pastaban kullandım ama kremalar bana ait.. Bir de krema düzgün durmadığı için pastanın yan tarafını süslemek sorun olurdu; ona da kendimce bir çözüm buldum..



Malzemeler:

1 adet sade pastaban (3 katlı olanını kullandım)

Dilediğiniz kadar pirinç patlaklı çikolata

Dilediğiniz kadar fındık krokan

Çikolatalı mısır gevreği

Pasta Süsleri


Üst Krema için:

600 gram bitter çikolata


İç Krema için:

4 yumurta sarısı

2 su bardağı süt

1,5 çay bardağı şeker

3 çorba kaşığı un

1 paket vanilya


Yapılışı:

Keki her katını süt, tozşeker ve su karışımı ile ayrı ayrı ve bolca ıslatıyoruz.. Malzemesi verilen kremayı pişiriyoruz ve her kata sürüyoruz.. Üzerlerine fındık krokan ve pirinç patlaklı çikolataları kırarak serpiştiriyoruz.. Üç katı aynı şekilde düzenledikten sonra en üstünü de ıslatıp üzerini hazırladığımız iç krema ile kaplıyoruz.. İçine su doldurduğumuz sığ bir kabın içersine daha küçük bir tencere oturtup çikolataları kırarak içine atıyoruz ve kısık ateşte çikolatalarımızı arada sırada karıştırarak benmari usulü eritiyoruz.. Eriyen çikolatamız ile pastamızın üzerini ve yanlarını kaplıyoruz.. Soğuduktan sonra çikolatalı mısır gevreklerini yanlara yapıştırarak pasta süslerini de kullanarak keyfimizce süslüyoruz..

30 Mart 2009 Pazartesi

PATLICANLI TAVUK GÜVEÇ




Güvecin soframızdaki yeri apayrı.. Bu sefer bir hile yaptım; bütün malzemeleri önceden pişirdim, sonra güveç kabına alıp fırına attım.. Tam güveç sayılmaz belki ama böyle daha lezzetli oluyor..

Malzemeler :

Yarım kilo kuşbaşı doğranmış tavuk but

3 adet patlıcan

10 tane arpacık soğan

5 diş sarmısak

4 tane domates

4-5 tane yeşil sivri biber

Çerkez peyniri (yoksa taze kaşar ya da dil peyniri)

Tuz

Kırmızı biber

Karabiber

Yapılışı :

Wok tavada tavukları 2 kaşık sıvı yağ ile kısık ateşte hiç su koymadan kavurun.. Yarım saate hazır olur.. Suyunu iyice çekince kapatın.. Tavuklar kavrulurken bir sos tavasına 2 kaşık sıvı yağ ekleyin soğan ve sarmısakları atıp kavurun.. Sarardıklarında doğranmış biberleri de katın kavurmaya devam edin, en son olarak domatesleri ekleyin.. Hafif soteledikten sonra biraz su ekleyip (1 çay bardağı) kısık ateşte 5 dakika kadar pişirin.. Geniş bir tavada alacalı soyduğunuz patlıcanları dilimleyip hafifçe kızartın.. Kızaran patlıcanları iki peçete arasında hafifçe bastırarak fazla yağını alın..

Herşey hazır olduktan sonra fırını 170 dereceye ayarlayıp ısıtın.. O ısınırken güvece önce etleri, sonra patlıcanları alın.. Üzerine tuz, kırmızı biber ve karabiber ektikten sonra domatesli biberli sosu dökün.. En üste iri dilimlenmiş peynirleri zevkinize göre dizin.. Isınan fırında peynirler eriyene kadar pişirin..

LİMONLU KEK



Çikolatalı herşeyi çok severim ama meyvalıların da yeri ayrı.. Hele de limonlu kekin.. O mis gibi kokuya karşı koymak hem çok zor hem de insafsızlık değil midir.. Tatlıyı pek sevmeyen arkadaşım da o muhteşem aromaya yenik düştü elbette ..



Malzemeler:
3 yumurta
1 su bardağı toz şeker
1 çay bardağı sıvıyağ
1.5 su bardağı un
1 limon kabuğu rendesi
Yarım limon suyu
1 paket kabartma tozu



Yapılışı:

Dışarda beklettiğimiz ılık yumurtalarla şekeri iyice çırptıktan sonra diğer malzemeleri de ekleyip çırpmaya devam ediyoruz.. Kalıbımıza döküp 170 derecede 30-40 dakika süreyle pişiriyoruz.. (Çırptığım hamurdan ayırıp çiğ olarak yedim, ben bunu hep yapıyorum, hala yapıyorum )..